"... çünkü insanlar uğradıkları küçük zararların öcünü alır ama büyük zararların öcünü almazlar; bu nedenle bir kişiye verilecek zarar, onun öç almasına olanak sağlamayacak biçimde olmalıdır." - Niccolo Machiavelli / PRENS
Hiyerarşik düzeni anlatan piramitin en üstünde kral, onun altında sırasıyla soylular, din adamları şövalyeler, halk ve köleler yer almaktadır. Kral, krallığını koruyabilmek adına tüm bu kişilerle ilişkilerini bir krala layık şekilde yürütmelidir. Halk, kraldan kötü bir davranış beklerken iyi bir davranışla karşılaşırsa krala daha çok bağlanır. Tüm bunları ben söylemiyorum. Benzerlerini 1513 yılında Machiavelli söylemiş. Tabii "Neşeli Günler" filminde Ayşen Gruda'nın annesi rolündeki oyuncunun sürekli tekrarladığı "göster ama elletme" takdiği de oldukça pragmatik bir yaklaşımdır.
Bir krallık nasıl yıkılır? Krallığı kimler yaratır? Krallıklar gerçek midir yoksa sanal mıdır?
Kitapla ilgili ilk sorumu soruyorum. Hiç size değer vermeyen bir adama ya da kadına aşık oldunuz mu? Mutlaka hepimiz sevdik. Sevdiklerimiz arasında sevgimizi hak edenler de oldu, yok edenler de. Bu yazımda size zararlı sevgiden bahsedeceğim. Bu cümleyi kurduktan sonra kendimi 80'li yıllarda sabahın köründe hepimize İngilizce öğretmeye çalışan, tahminen de hiçkimseye öğretememiş olan küt saçlı kadın gibi hissettim.
Gülseren Budayıcıoğlu deneyimli bir psikiyatrist, birden fazla kitabı var. Kitapta anlattıklarının gerçek hikayeler olduğu düşünülürse, "Al şu ilacı, sen de rahatla ben de rahatlayayım" türünden bir doktora benzemiyor. Okuduğum ilk kitabı "Kral Kaybederse"yi 2015 yılında yazmış.
To be continued...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder